Demre ya da eski adıyla Kale, Antalya’nın batı kıyılarında yer alıyor. Yüzölçümü bakımından şehrin en küçük küçük bir ilçesinden biri. Sahip olduğu tarihi değerlere bakılırsa kendinden beklenmeyecek ölçüde büyük ve zengin. Antik çağlardaki adıyla Myra, Bizans döneminin önemli kentlerinden biriydi. Kaş, Alanya gibi turizmle adı anılan ilçelerin gölgesinde kalsa da, son yıllarda adını daha çok duyurmaya başladı.
Tarihi geçmişi, arkeolojik kalıntıları, leziz yöresel yemekleri, yumuşak Akdeniz iklimi, coğrafi konumu itibari ile tam bir turizm beldesi aslında. Diğer turistik yerlere nazaran daha sakin. Telaşsız, huzurlu bir zamanın akıp gittiği Demre’de ne var? Ne Yok? enine boyuna yazdık.
Demre Gezilecek Yerler
1. Myra Antik Kenti
Myra Antik Kenti‘nin tarihi M.Ö 5. yüzyıla kadar gidiyor. Hem Likya hem de Roma Dönemleri’nde önemli bir yere sahipti. Demre Merkez İlçesi’nde yer alan antik kent, kaya mezarları ve antik tiyatrosu ile ünlü. Kent tarihte bilinen ilk federasyon yapısını kurmuş Likya Uygarlığının en büyük 6 kenti arasında yer alıyor. Myra ,Demre’de turistlerin en çok ziyaret ettiği yerer arasında.
Myra, MÖ 2. yüzyılda büyük bir ilerleme göstermiş, bu dönemde kent birçok yapıyla donatılmış. Orta Çağ’da yükselişe geçen Myra’da Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolas’ın piskoposluk yapmış. Myra, 7. yüzyıl ve sonrasında deprem ve su baskınları hem de Demre Çayının getirdiği alüvyonlar ile çok zarar görmüş. MS 13. yüzyılda antik Demre Çayının alüvyonları tüm ovayı doldurmuş ve kent hem ticari hayatta hem de sosyal yönden önemini yitirmeye başlamış. Küçük bir alana yayılan antik kenti yarım saat gibi bir sürede rahatlıkla gezebilirsiniz.
Myra Antik Kenti ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.30-19.00, kış dönemi (31 Ekim – 1 Nisan) 08.30-17.30. Haftanın 7 günü ziyarete açık. Myra Antik Kenti giriş ücreti 45TL. Müze Kart geçerli.
2. Noel Baba Kilisesi
St. Nicholas Kilisesi (Noel Baba Müzesi), Demre’de mutlaka uğranılması gereken bir adres. Kilise MS 243’te Patara’da doğan ve Noel Baba olarak tanınan St. Nicholaos adına yaptırılmış. St. Nicholas, Ortodoks Hristiyan dünyası için önemli bir isim. Pek çok kaynaklarda Patara’da doğduğu yazıyor. Yardımseverliği ile halkın sevgisini kazanan Noel Baba çocukların, denizlerin ve gezginlerin koruyucusu olarak tanınıyor. Aziz Nicholas Myra psikoposu olarak da bu topraklarda görev yapmış.
St. Nicholas Müzesi adıyla ziyarete açık olan kilise için kazılar 1989’de başlatılmış. Kazı çalışmalarıyla metrelerce toprağın altından ortaya çıkarılan kilisenin özellikle yerdeki mozaikleri görülmeye değer. Kilisenin güneyinde yer alan mezar odasında Aziz Nikolaos’un yaşamını anlatan 16 sahne ve 4 bayram sahnesi mutlaka görün.
St. Nicholas Müzesi ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.30-19.00, kış dönemi (31 Ekim – 1 Nisan) 08.30-17.30. Bilet satışı ve giriş kapanıştan yarım saat önce sona eriyor. Haftanın 7 günü ziyarete açık. St. Nicholas Müzesi giriş ücreti 50TL. Müze Kart geçerli.
3. Andriake Likya Uygarlıkları Müzesi
Andriake Likya Uygarlıkları Müzesi Demre gezilecek yerler listesine eklenmesi gereken bir diğer müze. Müze ismini Demre Çayağzı’nda yer alan Andriake Antik Kenti’nden alıyor. Antik kent Myra kentinin limanı olarak kullanılıyordu. Demre merkeze 5 km uzaklıkta olan Andriake Myros Çayının denize ulaştığı bölgede oluşan bir iç limanın kuzey ve güneyinde konumlanmış. Doğal liman özelliğine sahip olan kent limanı ile Antik dönemlerde uluslararası bir ticaret merkezi olmuş.
Likya Uygarlıkları Müzesi yapılan uzun bir restorasyon sonucunda ziyarete açıldı. Eskiden tahıl ambarı ‘Granarium’, günümüzde müze binası olarak hizmet veriyor. Likya Uygarlığının izleri 6 salonda sergileniyor.
Likya Uygarlıkları Müzesi ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.30-19.00, kış dönemi (31 Ekim – 1 Nisan) 08.30-17.30. Haftanın 7 günü ziyarete açık. Likya Uygarlıkları Müzesi giriş ücreti 10TL. Müze Kart geçerli. Aynı biletle Andriake Ören Yeri de ziyaret edilebiliyor.
4. Burguç Suyu
Burguç Suyu, dört mevsim buz gibi akan, sodyum klorürlü ve magnezyum karışımlı, sodalı doğal bir kaynak. Demre merkezden Çayağzı’na doğru 3,5 km uzaklıkta, hemen anayol kenarında yer alıyor. Biraz kötü bir kokusu olduğu için halk dilinde ‘kokar su’ olarak da anılıyor.
Burguç Suyu, Likya döneminden bu yana pek çok soruna şifa olmuş. Demreliler sabah erkenden aç karına gidip, bu sudan içiyor. Sabahları tuzu az fakat öğleden sonra tuzluluk oranı artıyor. Sindirim sistemine iyi geldiği söyleniyor. Özellikle yaz aylarında buraya uğrarsanız bu suya girin ve serinleyin. Mineralli suyun sıcaklığı 16,5 derece, biraz soğuk ama denemeye değer. Giriş ücretsiz.
5. Kekova Adası
Kekova, Kaş ve Demre arasında kalan, çok nadide bir yer. Akdeniz’deki en büyük adamız olan Kekova Adası, Kaleköy, Üçağız ve çok sayıda koyu kapsıyor. Kekova’ya hem Kaş’tan hem de Çayağzı’ndan kalkan günübirlik tekne turları ile ulaşmak mümkün. Mavi turların en özel duraklarından biri olan Kekova Kaş ile anılsa da aslında Demre’ye bağlı.
Demre’den kalkan Kekova tekne turları sabah saatlerinde yola çıkıyor ve Kekova bölgesinin en güzel koylarını geziyor. Türkiye’nin en sıra dışı köylerinden biri olan Kaleköy tepedeki muhteşem manzaralı kalesi, teras gibi dizilmiş evleri, kendine has mimarisi ile gerçekten çok özel bir köy.
Üçağız‘da Kekova rotasında yer alan bir sakin bir köy. Bir zamanlar doğal liman yapısı nedeniyle denizciler için önemli bir sığınakmış. Demre’ye bağlı olan Üçağız, denizin içindeki lahitleri, durgun denizi, Theimussa Antik Kenti ile görülmeye değer. Köy bir dönem yaşadığı şiddetli depremlerle Kekova Adası ile olan bağlantısını kaybetmiş.